Hafıza ya da bellek, bizim hatırlama kapasitemizdir. Hatırladığımız anılar, bilgiler hafızamızı oluşturur. Her gün yaşadığımız sürece beynimize gönderdiğimiz bilgi trafiğinde bazıları çok kısa süreli olarak kalır, bazıları da yaşam boyunca bizimle devam eder. Bu özelliklerine göre hafızamız 2 tiptir:
i) Kısa süreli hafıza ve ii) Uzun süreli hafıza
Örneğin bir toplantıda tanıştığımız bir kişinin adını, bir randevu almak için kullandığımız kliniğin telefonunu, bir toplantının tarihi ve yerini, birkaç dakika içinde kullanacağımız bir lokantanın numarasını en azından bir yere yazıncaya kadar ezberler, kısa bir süre sonra da unuturuz.
Kısa süreli hafızanın kapasitesi küçüktür. Bilgiler silinir ve yerine yenileri gelir. Bu iyi bir şeydir, aksi taktirde beyin kullanılmayan bilgi çöplüğü olurdu.
Çalışmalar aynı anda 7 parçalık bir bilgiyi kısa süreli hafızamıza alabileceğimizi göstermiştir. Bu nedenledir ki 7 rakamlı bir telefon numarasını kolaylıkla ezberleriz, ama bir kimlik numarası veya kart numarasını ezberlememiz zaman alır.
Diğer taraftan bisiklet kullanmayı öğrendikten sonra artık kolay kolay unutmayız değil mi? Ya da yakınlarımızın adları, telefon numaraları, mesleki prosedürler, alet çalmak, araç kullanmak, yaşamımızdaki dönüm noktası olaylar gibi bizim için çok önemli olan bilgileri beynin uzun süreli depolama kısmında tutar ve istediğimizde geri çağırırız, yani hemen hatırlarız.
Uzun süreli hafızanın kapasitesi çok geniştir. İnanılmaz fazla bilgi depolanabilir.
Bir bilginin kısa veya uzun süreli olarak hafızada kalması onu öğrenirken odaklanma derecemiz ve hatırlama süresine bağlıdır. Bir bilgiyi öğrenirken ne kadar çok dikkatimizi verir ve ne kadar sık tekrar edersek, o kadar güçlü şekilde uzun süreli hafızamıza alır ve ihtiyacımız olduğunda hemen hatırlarız.
Hafıza Nasıl Oluşur?
Her gün karşılaştığımız bilgiler beynimizde nasıl dosyalanır?
Hafızanın oluşması için önce bilginin girmesi, uygun sinirsel bağlantıların oluşması gerekir. Eğer bilgi sık sık kullanılıyorsa sinirsel bağlantılar güçlenir ve bilgi depolanarak sağlamlaştırılır ki böylece istediğimizde tekrar hatırlarız.
Eğer bir bilgiyi hatırlayamıyorsanız, ya bilgiyi alırken yeterli dikkati göstermemişsinizdir ve sağlıklı sinirsel bağlantılar oluşmamıştır ya da onu yeterince sağlam depolamamışsınızdır.
Hatırlama yeteneğiniz bir çok başka faktöre de bağlıdır. Araştırmalar bilişsel kapasitemizin ve yeteneklerimizin yaklaşık %50 oranında genetik faktörlerden etkilendiğini düşündürmektedir. Bazı insanların hafızası daha iyidir. Ama bireysel olarak fiziksel sağlığımız, duygusal esenliğimiz, stres düzeylerimiz, uyku kalitemiz de öğrenme ve hafıza yeteneğimizin çok önemli belirleyicileridir.
Beynimizde, hipokampus bilgi girişi ve işlenmesinde, sağlamlaştırılmasında önemli rol oynar. Amigdala özellikle duygusal bilgilerin işlendiği alandır. Beyin kabuğumuz ise uzun süreli depolamada rol alır.
Hafızaya işlenme bir fotoğraf karesi şeklinde olmaz. Bilgi girişi parça parçadır.
Bir restoranda, güzel bir müzik eşliğinde harika bir yemek yediğinizi düşünün..
Restoranda gördükleriniz, müzik, yemeğin tadı, yemeğin kokusu her biri ayrı ayrı bölgelerde depolanır. Örneğin gördükleriniz arka oksipital bölgede, işittikleriniz temporal bölgede, koku olfaktör alanda depolanır. Bu yemeği ilerde tekrar hatırlamaya çalıştığınızda, bu farklı yerlerden bilgiler toplanır ve tekrar birleştirilerek bütün olarak hatırlamanız sağlanır.
Yani hatırlama bir video filmin tekrar oynatılması gibi değil, internetten anahtar kelimeleri girip bir makaleyi aramanız gibidir. Bu nedenle de uzun bir zaman sonra hatırladığımız bir olay şekil değiştirebilir.
Yaşlandıkça Hafıza Zayıflar mı?
Yaşımız ilerledikçe bazı adları veya kelimeleri hızlı hatırlamakta zorlanabiliriz. Ya da aynı anda birden fazla konuya odaklanmakta zorluk yaşayabiliriz. Daha kısa süreler odaklanabiliriz. Yeni bilgileri öğrenmekte daha yavaş olabiliriz.
Yaşımız ilerledikçe beynimizde bazı değişiklikler olur. Özellikle hafıza ile ilgili bölgelerde, örneğin hipokampus ve ön beyin bölgesinde yapısal ve kimyasal değişiklikler olmaya başlar. Örneğin her yıl hipokampus hacminin % 1-2 oranında küçüldüğü bildirilmektedir. Sinirler arasındaki bağlantılar azalabilir. Kimyasalların iletiminde sıkıntılar olabilir. Bunların sonucunda yaş ilerledikçe bazı bilgileri hızla öğrenmekte ve yeni bellek oluşumunda sıkıntılar olabilir.
Yaş ilerledikçe birkaç yıl önce yaşanılan bir olayı (anısal hafıza), dünya tarihinde önemli bir detayı (anlamsal hafıza) hatırlamakla ya da bir yeni adresi bulmakla (uzaysal hafıza) ilgili sıkıntı yaşanabilir.
Ama mesleki işlemler, alet çalmak, araba kullanmak, bisiklet sürmek gibi otomatik olarak gerçekleştirdiğimiz bilgiler, bizim için duygusal önemi olan anılar kolay kolay unutulmaz.
Normal yaşlanma ve bunama farkları
Dengede ve Mutlu Kalın!
Vahide Savcı
2022-11-06