Riboflavin (B2 Vitamini )
Riboflavin suda erir; ısıya dayanıklı, ancak ışığa duyarlıdır. Yani ışığa maruziyet vitamini parçalar.
Riboflavin enerji metabolizmasında rol oynar. Antioksidan etkilidir. Antiinflamatuvar ve ağrıyı azaltıcı etkileri vardır. Kadınlarda premenstruel sendromun sıklığını ve migreni azaltabildiği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, inflamasyonla seyreden birçok hastalıkların tedavisinde yardımcı olabileceği, osteoporozu azaltabileceği, kanser gelişiminin önlenmesinde rol oynayabileceği çalışmalarda rapor edilmiştir. Riboflavin ile ilgili bu çalışmaların bir kısmı hayvan çalışmasıdır ve insanlarda yapılacak nitelikli klinik araştırmalara gereksinim vardır.
Riboflavin, demir ve folik asitin vücutta kullanımına yardımcı olur.
Riboflavin, süt, et ve sakatat, özellikle sığır karaciğeri, yumurta, yağlı balık, fındık, ceviz vb kuruyemişler, baklagiller, mantar, kepekli pirinç, koyu yeşil yapraklı sebzeler, maya, bira, peynir ve mandra ürünlerinde bulunur. Fermente gıdalarda özellikle laktik asit bakterileri tarafından riboflavin üretilebilir. Bu özelliğinden faydalanarak fermente fonksiyonel gıdalar üretilmeye başlanmıştır.
Emilimi sınırlıdır, devamlı alım önemlidir. Günlük ihtiyaç 1,2-1,7 mg olarak belirlenmiştir. Gebelik, emzirme ve hipertiroidizm gibi metabolizmanın arttığı durumlarda gereksinim artar. Yüksek dozda riboflavin alındığında idrar rengi sarı-turuncu olur.
Tek başına riboflavin eksikliği nadirdir. Genellikle diğer B vitamini eksiklikleriyle birlikte, özellikle fakir ve eksik beslenenlerde görülür. Kronik alkoliklerde riboflavin eksikliği sıktır. Ultraviyole maruziyeti ile parçalandığı için, yüksek bilirübin düzeylerini düşürmek için UV tedavisi alan yenidoğan bebeklerde riboflavin eksikliği olabilir. Eksikliğinde kansızlık, boğaz ağrısı, dudaklarda çatlaklar, genital bölgede pullu döküntüler olur.
Dengede ve Mutlu Kalın!
Kaynak: Int J Mol Sci. 2020 Jan 31;21(3):950. doi: 10.3390/ijms21030950.
Vahide Savcı
2023-04-02